İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Anayasa’nın ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ başlıklı 41’inci unsuruna nazaran devletin, her türlü istismara ve şiddete karşı, çocukları esirgeyici önlemler alması gerektiğini açıkladı.
Çocuk kaçırma tehdidinin dünyadaki sıralamasında Türkiye’nin orta derecede riskli olduğuna dikkat çeken Kabukcuoğlu, “Kayıp ortalaması dünyada yüzde 30 iken Türkiye’de bu oran yüzde 15 civarındadır. Türkiye’deki bir istatistiğe nazaran, 2021 yılındaki kayıp çocuk sayısı 19 bin 277. Ayda ortalama 3 bin çocuk ya kaybolmakta ya da kaçırılmakta. Kaçırılan çocukların bir kısmı hayatını kaybetiyor. Kayıp çocuklar en çok büyükşehirlerdedir. Kaybolan çocukların yüzde 30’u civardan geçmişte göç etmişlerdir. Yüzde 24’ünde aile içi şiddet vardır. Kaçan çocukların değerli bir kısmında ailede iş kaybı, aile içi meseleler, okulda başarısızlık, okulda yaşanan meseleler, ailede kaza, boşanma üzere nedenler kıymetli hisseye sahiptir” diye konuştu.
“MAĞDUR ÇOCUK ORANINDA YÜZDE 76 ARTIŞ”
Resmi makamlar tarafından süreç yapılan mağdur çocuk sayısında her geçen yıl artış yaşandığına dikkat çeken Kabukcuoğlu, “2010’dan 2014 yılına kadar, Resmi makamlarca süreç yapılan mağdur çocuk oranında yüzde 76 artış olmuştur. Yaş olarak en fazla mağduriyet 15-17 yaş aralığında olmaktadır. Çocukların en çok mağduriyet yaşadıkları kabahatler, yaralama, cinsel cürümler, aile tertibine karşı suçlardır” tabirlerini kullandı.
“5 YAŞ ÜSTÜ ÇOCUKLARDA, FAİLİ YABANCI OLAN KAÇIRMALAR ARTMAKTA”
Küçük yaştaki çocuk mağduriyetlerinde failin çoklukla anne, baba ve bakıcıları olduğunu vurgulayan Kabukcuoğlu şunları söyledi:
* En çok ihmal ve duygusal istismar mağduriyeti yaşanmaktadır. Çocukların 1/3’ü hane içinde bir şiddetin mağdurudur. Erkek çocuklar daha çok hane dışında mağduriyete uğramaktadır. Çocuğun mobilizasyonu arttıkça aileye olan bağımlılığı azalmakta, bu durumda sıra dışı mağduriyetler ortaya çıkmaktadır. 5 yaş üstündeki çocuklarda, faili yabancı olan kaçırmalar artmaktadır.
* Çocuk cinayetlerinde daha küçük yaştaki çocukların failleri çoklukla ebeveynlerdir. Daha büyük çocuklarda cinayet failleri, akrabaları, tanıdık biri olmaktadır ve ateşli silah kullanımı daha fazladır. Kaçırılan çocukların yaşadıkları travman, içinde bulunduğu gelişme süreci ile ilgili. Küçük çocuklar en fazla etkilenmektedir. Kimi makus muameleler çocuklarda mevt yahut önemli yaralanma ile sonuçlanabilmektedir. İleri yaş çocuklarda örneğin cinsel istismar, bulaşıcı hastalıklar kapabilir.
* İleri yaş çocukların maruz kalacağı cinsel istismar ile sıkılma, anksiyete, okulu bırakma, akademik performansta düşüş, korkusuzluk, ümitsizlik, okuldan kaçma ve intihar olabilmektedir. Psikiyatrik teşhis almış insanların yüzde 8’inin geçmişinde, çocukluk periyodunda maruz kalınan cinsel istismar vardır. Ayrıyeten çocukluk çağında maruz kalınan makus muamele, ileri yaşlardaki psikiyatrik rahatsızlıkların nedeni olabilmektedir.
“BULUNAN ÇOCUKLARA YÖNELİK REHABİLİTASYON YAPACAK ÜNİTELERİ YOK”
Çocuk mağduriyetinin ileri yaşlarda anti-sosyal davranış, şiddete ve istismara karışma riskini artırdığını lisana getiren Kabukcuoğlu, bu süreçte çocukların hem uğradıkları berbat muamele hem de makus muamelenin çocukta meydana getirdiği mağduriyetler nedeniyle, birtakım temel hakların çiğnendiğini vurguladı.
Kabukcuoğlu, “Devlet çocuğun korunması istikametinde bir kadro altyapı oluşturmakla sorumludur. Ülkemizde kayıp-kaçak çocuklara yönelik çalışmalar kolluk içindedir. Toplumsal şuur oluşturmuş yakınlarının rehabilitasyonu, çocuk bulunduktan sonra ona yönelik rehabilitasyon yapacak üniteler yoktur. Kayıp-kaçak çocuklar konusunda devlet siyaseti ve kalkınma amaçları detaylı değildir” biçiminde konuştu.