Bir otelde gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını Bursa Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş yaptı. Aktaş, “Bursa, sanayi ve teknoloji ahengini başaran sayılı kentlerden birisidir. Türkiye her alanda güçleniyor, Bursa’da öncü şehirlerdendir. Bursa yüzlerce büyük yatırımcıya mesken sahipliği yapıyor. 26 milyar dolar dış ticaret hacmi var. İşsizlik oranı kentte yüzde 9,2’dir. İşe iştirak 52,4’tür. Bursa’nın nüfusu 3 milyon 150 bindir. Her yıl 50-60 bin artıyor. Bursa’da açıkçası üretimle ilgili potansiyelin olduğu gerçektir. Bursa’da yetişmiş orta eleman gereksinimi var. Tüm bunları göz önüne aldığımızda tüm bu gereksinimlerden hareketle Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak iş arayanlarla iş buluşturanları buluşturan BİKO’yu hayata geçirdik. Bursa İstihdam ve Meslek Ofisi (BİKO) toplumsal sorumluluk projesidir. Ayrıyeten, Bursa Kalkınma ve Eğitim Kooperatifi (BURSKOOP) aracılığı meslek lisesinde 20 başka kısmı tercih eden 5 bin öğrenciye aylık burs veriyoruz” dedi.
Uluslararası Göç Örgütü Kıdemli Program Koordinatörü Torsten Harschenz ise açıklamasında şu tabirlere yer verdi:
“Bursa’da pek çok üretim alanı var. Dokuma, otomotiv, besin başta olmak üzere üretim çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 85 binin üzerinde işletmenin yer aldığını duydum. Yaklaşık 750 bin kişi çalışıyor ve etkileyici buldum. Vilayetteki yüksek nüfusa karşın hala nitelikli iş gücünü bulmak konusunda dertler olduğunu biliyoruz. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. İŞ-KUR bizim ortağımız. 300 iştirakçinin muhakkak firmalara yerleştirilmesi ile başlayacağız. Burada firma temsilcileri var. Sizler ile bizim çalışmamız değerli. Birinci olarak gayelerimizden bir tanesi makul alanlarda uzman olacak mühendis profesyonel teknisyenler üzere tecrübeli şahıslarla gereksinim duyulan istihdam ile eşleştirmeyi hedefliyoruz.”
“Bursa üretirse, kazanırsa Türkiye gelişir ve kazanır” diyerek kelamlarına giriş yapan Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Özellikle son yıllarda kendisine yeten Türkiye, dostlarına inanç vermeye devam ediyor. Üretim, devletlerin sürdürülebilir ekonomileri için değerlidir. Ülkenin en kıymetli sermayelerinden bir tanesi genç nüfustur. Bursa’da 2020 yılında 736 bin çalışan varken, 2022’de bu sayı 840 bine 631 ulaştı” biçiminde konuştu.
Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, projeden kelam ederek, “Bu proje ile endüstride 50 bin istihdam sağlamak istiyoruz. Bu programın başarılı olması endüstriye çeşitli dallarda yetişmiş iş gücü sağlamaktır. Bu Türkiye’nin içinde bulunduğu kaideler noktasında manalıdır. Türkiye gelişmekte olan bir ülkendir. Başka gelişmekten olanlardan ayrışıyor. Yüzde 11,7 büyüyerek ayrıştık. Bunlardan biri de salgın periyodunda açıkça gördük. Dünya’nın en süratli büyüyen bir ülke olarak ayrıştık. Büyüme suratı hayli yeterli, 7,3 büyüdük. Endüstride büyüme devam ediyor. 9,1 sanayi bölümü büyüdü. Endüstrideki imalat bütün endüstriyi sürükledi. Türkiye üretim gücü ile problemleri aşabilir. Elbette genç nüfus var. Genç nüfusun avantajları üzere problemleri da var. İktisat gençleri istihdam edecek potansiyeli sahip değilse işsizlik ortaya çıkar. İktisadın yeni işler üretmesi gerekiyor. Türkiye iktisadının performansı ortadadır. Ama hepimizin içinde yaşadığı gerçek, pandemi sonrası yükselen sıkıntılardır. Dünya ekonomik kriz içindedir. Bu krizin öncelikle hepimizin bildiği güç merkezlidir. Özellikle Ukrayna savaşından sonra güç ve tahıl sıkıntılarını öne çıktığı bir etaptan geçiyoruz. Rusya-Ukrayna ve batı ülkeler ortasında yaşanan problemler karşısında Türkiye’nin yapan rol oynadığını hepimiz görüyoruz. Tahıl krizinin çözülmesinde Türkiye’nin üstlendiği rolü herkes gördü. Ukrayna’daki tahılın dünyanın gereksinimi olan yerlere transfer edilmesidir. Türkiye burada tarihi rol oynadı. Bütün insanlık için bu rolü üstlendi. Bu birebir vakitte bölgede Türkiye’nin barış kuran, savaşı sonlandıran bir rolü olduğunu da dünyaya göstermiş oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmak üzere Türkiye’nin rolüne teşekkür etmesi, bu süreçte iş birliği geliştirilmesi bölgeden barışın için başlangıç adımı olur” diye konuştu.
“ENFLASYON YÜZDE 80’LERE ULAŞMIŞTIR”
“Bir öteki sorun enflasyon meselesidir. Enflasyon son yıllarda şahit olmadığımız bir orana yüzde 80’lere ulaşmıştır. Bu önemli bir sorundur” diyen Alım, “Dünya’nın diğer ülkelerinde enflasyon yüzde 10 yüzde 20 diyorlar. Her birisi artan oranlarda krize dönüşen ve bugünlerde resesyona girme kaygısına tartıştıran ve bildiğiniz üzere sakinlik ortamına dönüşmesi tehdidi karşı karşıyayız. Türkiye’de bu durumdan etkileniyor. Türkiye daha fazla etkileniyor. Bu sorunun en değerli kaynağı Türkiye’nin döviz açığıdır. Döviz talebi döviz fiyatını arttırdı. Talep arttığı vakit üretemiyorsanız bunun fiyatı artar. Bu kıymetli sorun olarak karşımızda duruyor. Türkiye’ye ek yük güç kaynaklarının varsayımların üzerine çıkmasıdır. Brent petrol 40 dolardan 120 dolara ulaştığı basamakta güç maliyetleri dehşetli patlama gösterdi. Yılsonu prestiji ile iktisada 50 milyar dolar üzerine ek getirmesidir. Bunun maliyeti bütün iktisadın alanlarında, ulaştırma ve güç açısından baktığımızda pazarlarda, marketlerde bu hissedilir oldu. Bunlar tahlilsiz şeyler değildir. Bunlar krizlerin sıkıntıların çözülmesine bağlıdır. Temel değerli tarafı da ekonomini istikrar içinde olması ve büyümesini sürdürmesidir. Türkiye ihracata dayalı büyüme modeline geçerek büyümenin de sanayi üretimine ve imalat sanayi dinamizm devam ettirilmesi Türkiye’nin önündeki tek tahlil yoludur. Türkiye demokratik istikrarını sürdürdükçe sorun çözme kabiliyeti artacaktır. İktisattaki amaçlara ulaşılacaktır” diye konuştu.
Sanayi ve üretim ve ortasındaki en değerli öge olan beşeri boyutunun desteklenmesi, emeğin toplumsal bakımdan korunmasını sağlayacaklarını lisana getiren Alım, “Bizler toplumsal siyasetlerle bunu gerçekleştiriyoruz. Bütün kamu çalışanlarını koruyan 3600 ek göstergeyi düzenleyecek çalışmalar yaptık. İşçinin enflasyon konusunda pozisyonunu güçlendirdik. Minimum fiyattaki aşınmayı, enflasyon karşısında yüzde 30 takviye verdik. Bunlar devam edecek. Türkiye işçileri bunu biliyor. Türkiye toplumsal sorumluluk projelerini uygulayacaktır. İktisattaki aksiliklere karşı çalışanlar korunacaktır. Kimse tasa etmesin” dedi.
EYT ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇIKLANACAK
Bilgin kelamlarını şöyle sürdürdü: “İnsanları istihdamı hazırlayacak gençleri iş sürecine sokmak için bu programlar yapılıyor. İşsizliğe karşı gayrette çalışma bakanlığı emeğin yanında işsizliği önlenmesi konusunda faal tavır alıyor. Ülkemizde zarurî göç etmiş farklı kentlerde yabancılar çalışıyor. Bunların da yalnızca toplumsal yardımlarla değil, iş sürecine katılanların çalışma müsaadesi çerçevesinde istihdama katılmasını sağlayan programlar yapıyoruz. Bu yaptığımız programı Memleketler arası Göç Örgütü destekleniyor teşekkür ediyoruz. Biz bu programlar sonucunda sanayi kuruluşlarımızla iş arayanlarımızı bir ortaya getiriyoruz. Biz onlara 3 ya da 6 ay dayanak veriyoruz. Finansı biz veriyoruz. Bütün gereksinimlerini biz karşılıyoruz. Ondan sonra kalan kısmı patronlar yapıyor, istihdam garantisini sağlıyor. Personel, patronu buluşturacak, bu ülkedeki kayıt dışı istihdam içinde yer almasını önleyecek tertipli çalışmayı örgütleyecek programdır. Türkiye çapında süratlice yayılacak. Bursa’ya da katkı sağlayacak. Bursa’yı diğer programda ziyaret edeceğiz. Bayan istihdamına yük veren 50+1 istihdam programımız olacaktır. O günde sizlerle birlikte olacağız.”
Bilgin, “3600 ek gösterge, taban fiyat, yarın da kontratlı işçi konusunda belgeyi açtığımda basınla paylaşacağım. Süreksiz personeller, EYT’yi tamamladığımız gün, onları açıklayacağım. Önümüzdeki günlerde kelam edeceğim. İstihdam daha kıymetlidir. Bu bahse üretim sürecine iştirakine dikkatlerini çekmelerini istiyorum” dedi.