CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Aynen daha evvel lisana getirdiğim ASELSAN’da yaşananlar üzere. HAVELSAN’da da 10 yıl ve üzeri deneyimli uzmanlara ‘bizimle anlaşmazsan SSK siciline performans düşüklüğü halinde işlenecek’ diye tehdit ve baskı ile işten çıkarmalar yapılıyor” dedi.
CHP’li Kılıç, ASELSAN’daki adapsız işten çıkarma tezlerinin akabinde HAVELSAN’da da emsal halde işten çıkarmalar yapıldığı savını TBMM gündemine taşıdı. Kılıç, hususla ilgili hazırladığı yazılı soru önergelerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sundu.
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, daha evvel ASELSAN’da yaşanan adapsız işten çıkarmaların artık de HAVELSAN’da yaşandığını ileri sürdü. ASELSAN’da yıllardır çalışan çalışanın, hiçbir neden ve münasebet gösterilmeden, “Şahıs Güvenlik Dokümanı olumsuz çıktı” denilerek işten uzaklaştırıldığını, bu halde 200’ün üzerinde işçinin işine son verildiğini savunan Sevda Erdan Kılıç, o devir soru önergeleriyle mevzuyu Meclis gündemine taşıdığını anımsattı. Kılıç, artık de HAVELSAN’da çalışan birtakım çalışanın hiçbir ispat yahut ek evrak gösterilmeden, “performans düşüklüğü” münasebet gösterilerek işten çıkarıldığını söyledi.
2000’e yakın çalışana sahip HAVELSAN’ın internet sitesinde, “Değerler Yuvaya Dönüyor” başlığı altında, yurt dışındaki bilim insanlarının bilakis beyin göçü kapsamında ülkeye geri çağırıldığına işaret eden Kılıç, “HAVELSAN bilim insanlarımızı ülkeye çağırıyor ancak onlarca nitelikli mühendisini nedensizce işten atıyor. 2021’de 30 bin yazılımcı yurt dışına göç etti. Bu sayı 100 bini de bulabilir. Sen uzman mühendislerini hiçbir sebep yokken tehditle, şantajla kurumdan atarsan, yurt dışına adeta kaçan beyinleri nasıl yurda döndüreceksin? Bu inancı veriyor musun? Sayenizde memleketin liyakatli, okumuş, yetenekli gençleri burada kendi işini yapacağına Amerika’da, Avrupa’da UBER sürücülüğü yapmayı tercih ediyor. Toplumsal medyada ‘Nasıl Göç Ettim’ görüntüleri izlenme rekorları kırıyor” dedi.
“Her çalışan, sanki sıra bana ne vakit gelecek tasası duyuyor”
Kılıç, açıklamasına şöyle devam etti:
“HAVELSAN İdare Şurasını incelediğimiz vakit, ‘ballı çifter maaşları’ görüyoruz. Yönetim Kurulu Lideri Hacı Ali Mantar, tıpkı vakitte Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü. Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Durdalı ise birebir zamanda Milli Savunma Bakanlığı Personel Genel Müdürü. AKP iktidarları devrinde halk kuru ekmeğe muhtaç kalırken; bürokratların çift maaş, üç maaş, beş maaş ile sürdüğü sefa bitmek bilmiyor.
İşten çıkarma sürecinin başında İnsan Kaynakları Yöneticiliği her küme müdürlüğünden zorla 3-5 kişilik listeler istiyor. 5 genel müdür yardımcılığı bünyesinde, her birinin altında 4-5 grup müdürlüğü, toplamda 20-25 grup müdürlüğü var. İşten çıkarılanlar, tecrübeli, kurumsal hafızası yüksek, 7-10 yıl ve üzeri deneyime sahip, bilişim piyasasında ‘senior’ olarak nitelendirilen şahıslar. Her çalışan, ‘acaba sıra bana ne vakit gelecek?’ diye telaş duymaktadır.”
“Personel orada bu planlı çalışmayı ve koca bir işten çıkarma listesini görüyor”
İşten çıkarılacak işçinin, insan kaynakları tarafından “konunun ne olduğu söylenmeden” aranarak görüşmeye çağrıldığını ileri süren Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti:
“Personel görüşmeye geldiğinde işten çıkarma bildirimi önüne konuluyor. ‘Performans düşüklüğü’ münasebet gösterilerek işten çıkarılacağı söyleniyor lakin hiçbir ispat yahut ek doküman gösterilmiyor. İşçi, ‘bu süreç için evvelden bildirim yapılması ve bu bildirimin de noter aracılığıyla yapılması gerektiğini’ söylüyor. İşçi, ‘bildirimi kabul ederse, noter aracılığıyla bilgi verileceği fakat bunun SSK siciline (performans düşüklüğü) formunda işleneceği’ söylenerek tehdit ediliyor. Bunun yerine çalışanı mağdur etmemek ismine ikale (anlaşma) yoluyla istifa etmesi öneriliyor. Çalışanın karşısında İnsan Kaynakları Yöneticisi Oğuzhan Coşkunyürek ve hukuk müşavirleri oturuyor ancak işçi tek başına. İşçi düşünmek ve birilerine danışmak istiyor fakat kabul edilmiyor, o an karar vermesi isteniyor. O anda mutabakat yapmazsa işten çıkış süreçlerinin aslında yapılacağı belirtiliyor, bu nedenle de işçi baskı altında ikale mukavelesini imzalıyor. İşçiye, evvelden hesaplandığı için ne kadar tazminat alacağı söyleniyor, işçi orada bu planlı çalışmayı ve koca bir işten çıkarma listesini görüyor.”
“Sırada ROKETSAN mı var?”
Kılıç, senior düzeyinde deneyimli yaklaşık 100 işçi işten çıkarılırken, son aylarda, olağanda hiç olmadığı kadar yeni mezun, 2-3 yıllık iş deneyimine sahip, bilişim piyasasında ‘junior’ olarak nitelendirilen onlarca kişinin işe alındığını sav etti. Kılıç, “Önce ASELSAN, artık HAVELSAN… Sırada ülkemizin hangi güzide kurumu var? ROKETSAN’da mı sıra? Liyakatli, nitelikli, donanımlı mühendisleri işten atarak; kimleri, hangi AKP yandaşlarını bu savunma sanayi şirketlerimize yerleştiriyorsunuz? Her alanda olduğu üzere güvenlik ve savunma sanayi alanında da ülkemize çokça ziyan verdiniz. Bilhassa son yıllarda bütün kamu kurumlarının içini boşalttınız. Seçime gerçek giderayak artık de savunma sanayi şirketlerimizin içini mi boşaltmak istiyorsunuz? Şimdilik istediğinizi yapıyor olabilirsiniz lakin halkımız müsterih olsun; Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Millet Masası olarak iktidara geldiğimizde bütün kamu kurumlarımızı liyakatli, nitelikli işçilerle dolduracağız” dedi.
“AKP elini savunma endüstrisine de attı”
Sevda Erdan Kılıç, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en büyük teknoloji firmalarından Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın bir şirketi olarak 40 yıldır ülkemize hizmet eden HAVELSAN’da haksız bir halde baskıyla işten çıkarmalar yaşanıyor. Bize ulaşan bilgiler; donanımlı, liyakatlı, deneyimli 100’e yakın mühendisin bir anda işten çıkarıldığı. Motamot daha evvel lisana getirdiğim ASELSAN’da yaşananlar üzere. HAVELSAN’da da 10 yıl ve üzeri deneyimli uzmanlara ‘bizimle anlaşmazsan SSK siciline performans düşüklüğü biçiminde işlenecek’ diye tehdit ve baskı ile işten çıkarmalar yapılıyor. İşçi ile anlaşılmış süsü veriliyor. Fakat bu türlü bir muahede yok. Baskı var, tehdit var. Güzide bir kurum olan HAVELSAN’a yakışmayacak halde olaylar yaşanıyor.
Ancak artık soruyorum; ülkemizin savunma endüstrisinde neler oluyor? Ülkemizin güvenlik ve savunmasını ilgilendiren böylesine kıymetli bir bahiste neden uzman mühendisler işten çıkarılıp deneyimsizler işe alınıyor? Şayet yazılımcı yetiştirmek isteniyorsa bunun öteki yolları olduğunu da düşünüyorum. Böylesine kıymetli bir kurumun bir manada hafızası da uzmanlığı da neden yok ediliyor? Bu sorulara karşılık arıyoruz. Evvel ASELSAN, artık HAVELSAN… Sırada hangi kurum var. İktidarları mühletince içini boşaltmadığı kamu kurumu kalmayan AKP, elini savunma endüstrisine de attı.”