İsias Otel davası: Sanıkların “bilinçli taksirle” değil, “olası kastla” yargılanmaları gerekiyor!

Adıyaman’da 6 Şubat sarsıntılarında KKTC’li sportmenlerin ve cins rehberlerinin de ortalarında bulunduğu 72 bireye mezar olan Grand İSİAS Otel davasının 6. duruşması öncesinde sanıklar için “olası kasıtla” yargılama istendi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, “Bir Başbakan olarak halkımın hak ve hukukunu aramak için buradayım” dedi.

Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda KKTC’li öğrencilerin ve cins rehberlerinin de ortalarında bulunduğu 72 bireye mezar olan Adıyaman’daki Grand İSİAS Oteli davasının altıncı duruşması bugün Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Davayı, KKTC Başbakanı Ünal Üstel de takip ediyor.

Duruşma öncesinde ellerinde “Adalet muhtemel kastla gelecek”, “Kamu vazifelileri yargılansın”, “Kader değil cinayet” yazan pankartlar taşıyan aileler, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ve Rehberler İçin Adalet Platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya tarafından okunan açıklamada “bilinçli taksirle değil, muhtemel kastla” yargılama talebi lisana getirildi. Karakaya şöyle dedi: 

“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen zelzelede Grand İsias Otel’in yıkılması sonucu hayatını kaybeden 72 canımızın adaleti için verdiğimiz çabada, altıncı duruşma öncesinde değerli bir dönemeçteyiz. İsias Davası’nda artık adalet ve hesap verme vakti yaklaşmıştır. Bu duruşmanın karar duruşması olma ihtimali, sırf ailelerimiz için değil, Türkiye’de adaletin temini ve yapı güvenliğinin sağlanması ismine hayati bir değer taşımaktadır.

Bugüne kadar davada sunulan dört bağımsız uzman raporu, otelin mevzuata alışılmamış biçimde inşa edildiğini ve kullanılan materyalin, yapılan her bir sorumsuzluğun, kuralsızca, usulsüzce, bilimden uzak ve ahlaksızca olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu gerçekler ışığında, sanıkların ‘bilinçli taksirle’ değil, ‘olası kastla’ yargılanmaları gerekmektedir. Zira bu yapı, ihmalin ötesinde, bile bile vefata davetiye çıkarılarak inşa edilmiştir. Lakin, davanın adaletli bir halde sonuçlanması sadece otel sahipleri ve inşaat yetkililerinin cezalandırılmasıyla sonlu kalmamalıdır.

Bu felaketin önlenebilir olduğunu ortaya koyan en büyük gerçeklerden biri, bu yapının müsaade ve kontrol süreçlerinden sorumlu kamu vazifelilerinin, vazifelerini ihmal ederek bu trajediye ortak olmasıdır. Adıyaman Valiliği’nin dört kamu vazifelisi hakkında soruşturma müsaadesi vermesi, hakikat bir adımdır. Lakin, bu şahısların ve öteki sorumluların acilen yargılanmasına başlanması gerektiğini bir defa daha vurguluyoruz.

“Adalet er ya da geç tecelli edecek; hatalılar hesap verecek ve şampiyonlarımızın, sevdiklerimizin hakkı teslim edilecektir”

Adalet talebimiz açıktır; sanıkların muhtemel kastla yargılanması ve en ağır cezalara çarptırılması, sorumlu kamu vazifelilerinin yargı sürecine dahil edilmesi ve hesap vermesi, bu davanın emsal teşkil ederek emsal ihmallerin önlenmesi için caydırıcı bir karar alınması. Bu dava yalnızca kaybettiğimiz sevdiklerimiz için değil, gelecekte diğer canların tıpkı formda yitirilmemesi için de kritik bir kıymete sahiptir. Adalet, yalnızca hatalıların ceza almasıyla değil, bu coğrafyada insan hayatının kutsal olduğunu hatırlatacak bir şuurla sağlanabilir.

Şampiyon Meleklerimiz, rehber gençlerimiz ve öbür kayıplarımız için verdiğimiz bu gayret, bizim nefesimiz tükenene kadar sürecektir. Zira biz biliyoruz ki, onların hakkını savunmak, insanlık onurunu savunmaktır. Kamuoyunu, tüm kurumları ve vicdan sahibi herkesi bu davada sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz. Adalet gecikemez, adalet ertelenemez. Adalet er ya da geç tecelli edecek; hatalılar hesap verecek ve şampiyonlarımızın, sevdiklerimizin hakkı teslim edilecektir.”

“Bir Başbakan olarak halkımın hak ve hukukunu aramak için buradayım”

Davayı izlemek için Adıyaman’a gelen KKTC Başbakanı Ünal Üstel, şöyle konuştu:

“6 Şubat’ta büyük bir acı yaşadık. Altıncı defa mahkeme önündeyiz. Başbakan olarak ve en değerlisi bir baba olarak buradayım. Bir başbakan olarak halkımın hak ve hukukunu aramak için buradayım. Bir baba olarak ailem gördüğüm insanların yanında olmak için Adıyaman’dayım. Ben inanıyorum ki Adıyaman’da adalet tecelli edecek. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güveniyoruz. Çocuklarımıza mezar olan yerin insan kusurlarından kaynaklandığı ortaya konmuştur. Temennimiz ve isteğimiz adaletin en âlâ biçimde tecelli etmesidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güveniyoruz ve inanıyoruz. İnanıyorum ki yargıçlarımız de bizim söylemlerimize kulak verecekler. Buradaki hatalı insanların en ağır cezalarla cezalandırılacağı inancını taşıyorum. Bu dava sonuçlanıncaya kadar KKTC olarak bu davanın peşinde olacağız. Çabamıza devam edeceğiz.” (ANKA)