Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Habertürk’te yayınlanan Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katıldı. Uğur, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la yaptığı sorguyu ve Öcalan’a kurduğu birinci cümleyi açıkladı.
Hasan Atilla Uğur şunları söyledi:
“Gözleri bağlıydı, kulağına eğildim dedim ki ‘Apo bir varmış bir yokmuş’ dedim.
Aklımızdan o periyot birçok şey de geçti. Lakin sonra düşündüm, biz Türk devletiyiz. Türk devletinin genetiğinde bu türlü bir şey yok. Aldım götürdüm, 1961 yılında kullanılmış bir hücre vardı, oraya koyduk. Birinci gün bu türlü karşılıklı oturduk. Biz bir şey soruyoruz, o yanıt veriyor. Biz akşam üzeri arkadaşımla dışarı çıktık, burada aksi giden bir şey var. Sonra hücreye döndüm, ‘Sen dedim buradaki lavaboyu tuvaleti kullanmıyor musun’ dedim. ‘Pis kokuyor burası’ dedim. ‘Burayı pak kullan’ dedim. Bir anda hızı değişti. ‘Ya olur mu dedi, sifonu çektim’ dedi. Sonraki günden itibaren Öcalan ‘Ben devletin eriyim, devletin hizmetindeyim’ diyen bir profile dönüştü.
NEDEN KİTAP YAZDI
Şuna kanaat getirmiş biriyim, yaşadıklarınızı gerçekleriyle bu milletin hizmetine vermezseniz ben kendimi misyonumu tam olarak yapmış hissetmem, o yüzden kitap yazdım. Kitabı yazarken cezaevi şartları aşikâr, çok kısa yazmıştım. Yakın tarih konusunda kasvetimiz var.
ÖCALAN’LA GÖRÜŞME
Türkiye’ye Öcalan geldikten sonra başlatılan tahlil sürecinde ABD’nin natürel ki dayanağı var. Birinci gün sorguda 8 bireydik. Birinci günden sonra yalnızca biz kaldık. Sorgu süreci bittikten sonra da mülakatlara başladılar. ‘Ben emrinizdeyim’ dedi. ‘Devletimin eriyim, devletin hizmetindeyim, bana güvenin’ diyor. Biz gereğini yaptık. Ben 8 ay adada kaldım. Birebir görüştüm. Çok değerli misyonlar icra etmeye çalıştık. 1999-2000-2001 yıllarında şehit sayısı 0’a indi. O devir cezaevi müdürü beni aramıştı, PKK’lılar Apo posteri yakmaya başlamıştı. Ne oldu sonra? Öcalan buna katkı verdi mi? Verdi.”