İzmir’de cami hoparlöründen yapılan müzik yayınını toplumsal medya hesabından paylaşarak müftülüğü misyona çağıran CHP İzmir eski Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir, daha evvel beraat ettiği davanın üst mahkeme tarafından bozulması nedeniyle yine yargıç karşısına çıktı.
‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve toplumda infiale sebep olma’ tezleriyle tekrar yargılanan Banu Özdemir savunmasında, paylaşımlarında rastgele bir aşağılama tabiri olmadığını söyledi. Özdemir, toplumsal medyada gaye gösterildiğini belirterek, “Müftülüğü vazifeye davet ettiğim paylaşımım nedeniyle temelsiz itham ve iftiralarla bir karalama operasyonuna maruz kaldım. Maksat gösterildim ve özgürlüğümden alıkonuldum.” tabirini kullandı.
8 ay süren yargılamam sonucunda beraat ettiğini anımsatan Özdemir, “Beraat kararım, kimi basın organlarında ve bana karşı yazılmış öfke dolu tweetler münasebet gösterilerek ‘infialin sadece somut değil soyut da olabileceği’ belirtilerek bozuldu. 2 yıldır hak arama özgürlüğümü vakit zaman baltalamaya çalışan teşebbüsler olsa da hak ve hukuk çabamı sürdürmekteyim. Elimde Türkiye’nin dört bir yanında gelmiş yüzden fazla özür mektubu var. Burada yargılanması gereken ben değilim. Palavra haber yaparak ve trol hesaplarından beni amaç görerek bu sürece dahil olanlar yargılanmalı. Trol hesapların ve Yeni Akit gazetesi ve türevlerinin hukuksal referans alınmasını, Türk adaleti ismine telaş verici buluyorum.” dedi.
‘ÖZÜR BEKLİYORUM’
Beraatini talep eden Özdemir sözünde şunları söyledi:
Yalnızca beraatimi talep etmiyorum, bir özür bekliyorum. Bugüne kadar bu ülkeye yararlı bir birey olmam için beni yetiştiren, gururuyla yaşamış ailem için, adalete inancını canlı tutmak için direnen milyonlarca yurttaş için, iki yıldır evrak konulan evraklar ve kağıtlar için kesilen ağaçlar ismine, her türlü baskı altında dahi aklını kiraya vermeden mesleğini erdemiyle yapan tüm kamu vazifelileri ismine özür bekliyorum. Hukuk önemli iştir, gereksiz süreçlerle meşgul edilen Türk adaleti ismine da özür bekliyorum.
“DİYANET TEŞEKKÜR ETSİN”
Banu Özdemir’in avukatı Yağızcan Veli, belgede Özdemir’in yargılanması için hiç bir kanıt bulunmadığı belirterek, “Huzurdaki başta ceza hukukunun kozmik unsurları olmak üzere anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nde teminat altına alınan adil yargılanma ve tabir özgürlüğü ihlali manasındadır. Müvekkilimin paylaşımı ile Türkiye’nin en büyük bütçesine sahip diyanet işleri başkanlığı cami minarelerinden ezan dışında öbür yayınların yapılmasını önlemeye yönelik gerekli tedbirler almasını sağlamıştır. Her ne kadar afaki olarak emsal devam etse de, diyanet işlerinin bu açığı ortaya çıkmıştır, bu manada Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müvekkilime teşekkür etmesi gerekir. Yine beraatini talep ediyoruz.” dedi.
Söz alan Av. Ebrar Özdemir ise, “Bu davada vitrine konan müvekkilimizin siyasi kimliğidir. Cumhuriyet Halk Partisi ‘nin inançlara yönelik varsayımları ile oluşmuştur. CHP, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş tarihinden bu yana tüm inançların teminatı olan bir partidir.” dedi.
Av. Adem Yaprak de, “Nobel ödüllü bir muharrir ‘Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı vakitler olabilir. Ancak itiraz etmeyi beceremediğiniz bir vakit asla olmamalı.’ der. Bu mahkemenin adaletsizliği önleyecek gücü vardır.” tabirlerini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
İzmir 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi savcısı mütalaasını hazırlamak üzere müddet istedi. Duruşma 28 Haziran’a ertelendi.
NE OLMUŞTU?
İzmir’de 2020’de yılının mayıs ayında 62 caminin hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ marşı çalındı. Bu olayda caminin müzik ses sistemini ele geçirenler yakalanamadı fakat hususa ait toplumsal medya hesabından paylaşım yaparak müftülüğü misyona çağıran CHP İzmir eski Vilayet Lider Yardımcısı Banu Özdemir hakkında soruşturma başlatıldı. Özdemir gözaltına alındı ve sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
9 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Özdemir hakkında, ‘basın yoluyla halkı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etme’ cürmünden dava açıldı. 2020 yılının aralık ayında görülen karar duruşmasında 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi, Özdemir hakkında beraat kararı verdi.
Mahkeme savcısı, bu kararı istinafa taşıdı. İtiraz üzerine belgeyi inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12’nci Ceza Dairesi, ‘eksik soruşturma ve inceleme olduğu’ gerekçesiyle mahallî mahkemenin beraat kararını bozdu.